10 Diktatörden 10 Absürt Uygulama

Bir insanın diktatör olması için belli bazı özelliklere de sahip olması gerekiyor. Narsizm, paranoya, fanatizm birey kültü oluşturmak için ne kadar gerekli özelliklerse, bir insana akıllı, mantıklı, makul dememizi de o kadar engelliyor. Dolayısıyla diktatör dediğimiz insan tabiatı gereği biraz kaprisli, fevri ve absürd oluyor. 10 diktatörden 10 absürd uygulama bu sözün de ispatı gibi.

10. Robert Mugabe ve ilginç hediyeleri

Eski AB Bakanımız Egemen Bağış'ın dediği gibi bizim kültürümüzde hediye vermek var. Ancak bazı hediyeler insanın aklını karıştırıyor. Çikolata kutusu, takım elbise ve saat hediye etmek bir şey, insana fil hediye etmek başka bir şey. Mugabe bu adımı atmış bir diktatör. Çok sevdiği Kuzey Kore diktatörü Kim Jong İl'e zebra, zürafa ve fil hediye ederken herhalde müthiş bir icat çıkartmış olmanın da sevincini yaşamış olmalı. Uçak indiği zaman Kim Jong İl'in karşısında kendisine hediye edilen bir fil gördüğünde ne düşündüğünü hayal etmek bile hafsalamızı aşıyor.

9. Francois Duvalier'in siyah köpek düşmanlığı

Diktatör dediğimiz insanlar genellikle obsesif kişiler, obsesyonlarının çoğu da sağlıksız. Örneğin Haiti diktatörü Duvalier de böyle sağlıksız bir obsesyona sahipti, adam memlekette siyah köpek görmek istemiyordu. Yayınladığı bir emirle bütün siyah köpeklerin öldürülmesi talimatını verdi. 

1971 yılına geldiğimizdeyse bu sefer müteveffa ABD Başkanı Kennedy'e taktı. Ölümünden kendisinin sorumlu olduğunu iddia eden Duvalier, Kennedy'nin mezarına bir memurunu göndererek, mezarın etrafındaki havayı toplattı. Söylediğine göre Kennedy'nin ruhuna sahip olmak için bu havaya ihtiyacı vardı. Heyhat planları tam olarak işlemedi. Bu olay üzerinden çok geçmeden öte dünyaya intikal etti.

8. Kim Jong İl'in bağımlılık korkusu

İsveçli fahişelere ve Hennessy Konyaklarına düşkünlüğü ile bilinen eski Kuzey Kore diktatörü Kim Jong İl bir gün attan düşerek yaralandı. Kullandığı ağrı kesicilere bağımlı olacağını düşünen diktatör korkuyla bütün üst düzey devlet yönetiminin de aynı dozda ağrı kesici kullanmasını emretti. Böylelikle devlet yönetiminde ağrı kesicilere bağımlı olan tek kişi olmayacaktı. Sonuçta bütün devlet erkanı ağrı kesici kullanmaya başladı. Bir diktatörün olduğu ülkede devlet yönetmek gerçekten meşakkatli iş.

7. Kaddafi'nin bakire korumaları

Kaddafi ilginç insandı doğrusu. Kennedy'i İsrail'in öldürttüğünü ileri sürüyor, Juventus'u da çok sevdiği için kulübün yüzde 7,5 hissesini alıyordu. En ilginç özelliklerinden biriyse korumalarını sadece bakire kadınlar arasından seçmesiydi. Amazon Korumalar olarak bilinen korumalar, ateşli silahlar ve yakın dövüş eğitimi alıyor, Kaddafi tarafından da bizzat seçiliyorlardı. Libya Sivil Savaşı sırasında bu korumalardan en az beşinin Kaddafi ailesine mensup yöneticiler tarafından tecavüze uğratıldığı ortaya çıktı.

6. Rafael Trujillo Nobel peşinde

Rahmetli Dominik Cumhuriyeti diktatörü iyi bir insan değildi ama ailesine düşkün bir adamdı. Oğlu Ramifis'e 3 yaşında albay rütbesi bahşetmiş, kızına kraliçelik tacı takmıştı. Karısına duyduğu sevgi ise çok daha ileri bir boyuttaydı. Onun Dominik Cumhuriyeti içinde kısıtlı kalmasına gönlü el vermediğinden bir yıl boyunca Nobel Edebiyat Ödülü alması için lobi yaptı. Sorun şu ki, kadıncağız okuma yazma bilmiyordu. Sonuçta Trujillo muvaffak olup karısına bir Nobel Edebiyat Ödülü kazandıramadı ama karısının kalbini fethettiğine şüphe yok.

5. İdi Amin yuva kurmak istiyor

Uganda Diktatörü İdi Amin her ne kadar 300 binden fazla insanın ölümünden sorumlu olsa da diktatörlerin de kalbi bazen aşık olmak, bir yuva kurarak burada mesut yaşamak istiyor. İdi Amin de böyle bir insandı, sadece yuva kurmak için herhangi birini değil İngiliz Kraliçesi'ni kendisine hedef seçmişti. Aşk dolu mektuplar yazıp Kraliçe'ye gönderen İdi Amin, Kraliçe'ye evlenmelerini kendisini de İskoçya Kralı ilan etmesini teklif ediyordu. Kraliçe bu mektuplara cevap vermedi.

4. Francisco Macias Nguema entelektüelliğe karşı

Ekvatoral Gine diktatörü Nguema da ilginç bir insandı. Bir keresinde elektrik santrallerinde yağ kullanılmasını yasaklamıştı. Ngeuma'ya göre kendi büyülü güçleri santralin çalışması için yeterliydi. Yazık ki, santral çalışmadı. Bu tip ilginç 'buluş'larına  gelen eleştirilerden bunalmış olacak ki entelektüellerden nefret ediyordu. Bir gün canına tak etti ve entelektüel kelimesini bile yasakladı. Bütün özel okulları da kapatan Ngeuma açıkça ilan etmişti 'ülkesinde entelektüel bir kişi bile görmek istemiyordu.'

3. Şakacı Stalin

Stalin elbette bu özelliği ile tarihe geçmedi. Nedenini anlamak da çok zor değil. Bir keresinde odasına kendisinin izni olmadan giren herkesin öldürülmesini emretti. Sonra da şaka yapmak için odaya geçerek acı içerisinde bağırmaya, boğuluyor gibi sesler çıkarmaya başladı. Korkan korumaları odaya heyecanla girdiler. Sonuçta hepsi öldürüldü. Böyle şakaların bir insana şakacı sıfatı kazandırmasına imkan yok gerçekten.

2. Türkmenbaşı'nın Ruhnamesi

Diktatörler ilginç insanlar ama Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurad Niyazov onları bile sıradan yapabilecek özelliklere sahipti. Gün ve ayların isimlerini aile bireylerinin isimleriyle değiştirmiş, reşit olma yaşını 25'e çıkarmış, baleyi ve arabada radyo dinlemeyi yasaklamıştı. Kendi yazdığı 'Ruhname' isimli eserin zorunlu olarak herkes tarafından okunmasını isteyen Niyazov, ehliyet verilmesi gibi sıradan idari işlerde bile Ruhname okutulmasını zorunlu hale getiriyordu. Eserinin dünya ile sınırlı kalmasını da kabul etmedi. Bir füzeyle uzaya gönderdi. Türkmen basınının manşetlerinde 'dünyayı fetheden Ruhname, şimdi uzayı fethetmeye çıktı' yazıyordu.

1. Mobutu Sese Soko "İlahi Güç"

Kendi kendisine layık gördüğü ismin tam anlamı 'Sağlam ve sarsılmaz iradesiyle zafere odaklanmış her şeye gücü yeten savaşçı zaferden zafere koşuyor ve uyanır uyanmaz ateşler saçıyor' olan Mobutu Sese Soko Nkuku Ngbendu Wa Za Banga kendisinden başka herkesin leopar desenli şapka takmasını yasakladı. 8 insanın ancak kaldırabileceğini iddia ettiği bir bastonla gezinen Mobutu'nun en ilginç uygulamasıysa akşamüstü haberlerinden önce kendisini gökyüzünden inerken gösteren bir sahnenin televizyonlarda yayınlanmasını zorunlu kılmasıydı. Mobutu yarı tanrı olduğuna inanıyordu ve kendi sevgili halkının da her gün bunu görmesini istiyordu.

Popüler İçerikler

Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Mehmet Şimşek Meclis’te Sunum Yaptı: “Ülkemizde Vergi Yükü Yüksek Değil”
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"