1 Yıl Oldu! 2020'de Dünyanın Zorlu Zamanlar Geçirmesine Neden Olan Koronavirüs Hakkında Öğrendiğimiz 12 Bilgi

1. Virüs ilk olarak Kasım ayının başlarında Çin'de ortaya çıktı ve Ocak ayına kadar bütün dünyaya yayıldı.

Koronavirüs için yapılan en erken uyarı 30 Aralık 2019 tarihindeki 'nedeni bilinmeyen zatürre' vakasını anlatan rapordu. 

İlk olarak koronavirüsün kaynağı Çin'in Wuhan kentindeki Huanan Deniz Ürünleri Toptancıları Pazarı'nda bulunmuş insanların geçirdiği bir salgından kaynaklı olduğuydu. Bu pazarda dolaşan söylentiler arasında, koronavirüsün aslında yarasa virüsü olduğu ve yarasadan yapılan çorbalardan dolayı yayıldığı vardı. 

Ancak daha sonra ilk vakaların aslında 1 Aralık 2019 tarihinde teşhis edildiği, yani virüsün aslında Kasım ayında yayıldığı ortaya çıktı.

2. Kovid-19 semptomları insandan insana büyük farklılıklar gösterebiliyor.

Salgının ilk aylarında, doktorlar ve hemşireler bu hastalığın en önemli 3 semptomunun yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı olduğunu belirtti. Ancak zamanla daha fazla insana bulaşan bu virüsün aslında kişiden kişiye farklı semptomlar gösterdiği ortaya çıktı. Ayrıca bu semptomların sırayla görülmediği de belirtildi. 

Günümüzde dikkat edilmesi gereken 11 ana semptom ise şöyle: 

  • Ateş veya titreme,

  • Öksürük,

  • Nefes darlığı ya da nefes almada güçlük,

  • Yorgunluk,

  • Kas veya vücut ağrıları,

  • Baş ağrısı,

  • Tat veya koku alma kaybı,

  • Boğaz ağrısı,

  • Burun akıntısı,

  • Mide bulantısı,

  • Kusma ve ishal.

3. Koronavirüs semptomlarına sahip olmayan insanlar da hasta olabilir ve bulaştırabilir.

Virüsün en sinsi yanlarından biri de bazı insanların belirti göstermeyerek bu hastalığı bilmeden başkalarına bulaştırması. 

Bir kişi bu virüsü, belirtileri henüz ortaya çıkmadan iki gün içinde başka insanlara da bulaştırabiliyor. 

Virüsün %50'sinin hasta olduğundan habersiz olan insanlar tarafından yayıldığına inanılıyor.

4. Maske takmak işe yarıyor.

Bilimsel olarak yapılan birçok araştırma sonrasında, semptomları olmayan birçok insan hastalığı bilmeden yaydığı için, maske takmak bu tür bulaşmaları engellemek için hem etkili hem de basit bir önlemdir. 

Maske takan insan sayısı arttıkça, virüsün yayılması azalır. Hasta insanlar maske taktığında nefes alıp verirken, öksürürken ya da hapşırırken havaya virüs partiküllerini salmaz. Ayıca bazı araştırmalar da maske takan sağlıklı insanların da havadaki virüslerden korunduğunu belirtiliyor.

5. Virüs havadan da yayılabilir.

Koronavirüs, havada dakikalar hatta saatlerce kalabilen bir virüstür ve 2 metre ötedeki bir insana bile bulaşabilir. Bu da maske takmak için önemli sebeplerden biridir.

6. Enfeksiyonlara süper yayıcılar neden olur.

Çalışmalar sonucu, koronavirüsün yayılmasında rolü olan insan oranı aslında az. Kapalı mekanlarda yapılan toplantılar hastalığı çok daha yüksek bulaştırma riski taşıdığı için, bu tür etkinliklere süper yayıcı ismi veriliyor. 

Örneğin, Kovid-19 semptomu olan bir insan, kapalı bir mekanda yapılan toplantıya katıldığında, kendisi dışında orada bulunan insanların %87'sine bulaştırıyor.

7. Hastaneye yatırılan herkesin solunum cihazına ihtiyacı olmuyor.

Çin'de solunum cihazına bağlı yüzlerce hasta gördükten sonra herkes bu cihazların, ölümcül bir hastalık olan koronavirüs tedavisinde etkili olduğunu düşündü. Evet bu cihazlar önemli bir yere sahip ancak hastaneye yatırılan herkesin solunum cihazına ihtiyacı olmuyor.

8. Kanser, kalp ya da şeker hastalığı olanlar için virüs çok daha kötü.

Koronavirüs, şeker, kalp hastalığı ve kanser olan hastalar için hayati risk olarak ortaya çıkıyor. 

Virüs, vücuttaki birçok organa saldırdığı için, zaten böbrekleri, kalbi ya da diğer organları önceden zarar görmüş insanların ölüm oranı çok daha yüksektir.

9. Hamile olanların da riski çok daha fazla.

Yıl içinde toplanan veriler, virüs bulaşan hamile kişilerin, hamile olmayanlara kıyasla yoğun bakım ünitesine yatırılma ve solunum cihazına ihtiyaçlarının çok daha fazla olduğunu gösterdi. Ayrıca hamile olanların, olmayanlara göre ölüm oranı daha yüksek.

10. Çocukların ciddi şekilde hastalanma olasılığı çok daha düşüktür.

Çin'de yapılan ilk gözlemler, çocuklara virüsün nadiren bulaştığını ve bulaşsa bile hafif bir şekilde atlattığını gösterdi.

Ancak çocukların da virüs kapabilceği ve oranlar az da olsa ciddi şekilde hastalanabileceği artık daha açık olarak ortada.

11. Virüsün bağışıklığının ne kadar süreceğini bilmiyoruz.

Soğuk algınlığına neden olan diğer 4 koronavirüs 1 ya da 2 yıl içinde etkisini kaybetmişti. Şu an yaşadığımız koronavirüs henüz 1 yıldır bizimle olduğu için daha ne kadar dayanacağını bilmiyoruz. Hasta olup iyileştikten sonra tekrar hasta olan insan sayısı dünya çapında oldukça az.

12. Koronavirüs sürekli olarak mutasyona uğramaya devam edecek.

Pazartesi günü, Eylül ayından bu yana koronavirüsün yeni ve daha bulaşıcı bir türü tespit edildi. 

Koronavirüsler, grip virüslerine göre çok daha yavaş bir şekilde de olsa mutasyona uğrarlar.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Mutasyona Uğradığı Söylenen Yeni Koronavirüs Hakkında Neler Biliyoruz?
'Yüzde 70 Daha Hızlı Yayılıyor': İngiltere'de Ortaya Çıkan Koronavirüs Mutasyonu Ne Kadar Tehlikeli?
İngiltere'den Mutasyona Uğrayan Yeni Koronavirüs Türü 'Daha Hızlı Yayılıyor' Uyarısı

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
24.12.2020

kaç tane ülke maskesiz geziyor, hayatlarına normal devam ediyor, ufak semptomlarla atlatıyorlar. Biz ise her kurala uyarak hala bitiremedik, gerçekleri görmenin zamanı gelmedi mi

30.12.2020

Mesela hangi ülkeler kaynak gösterebilir misiniz?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ