Vali Mutlu’nun Yenikapı'yı adres göstermesi üzerine DİSK Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Prof. Kaboğlu AİHM’in Taksim kararının Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğunu tescil eden bağlayıcı bir karar olduğunu vurguladı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Merkezi’ndeki basın toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Taksim Meydanı’ndaki 1 Mayıs’a ilişkin kararı ışığında Taksim’in 1 Mayıs kutlamalarına yasaklanması değerlendirildi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den oluşan 1 Mayıs Düzenleme Kurulu adına yapılan toplantıya DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile aralarında Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun da olduğu hukukçular katıldı.
Prof. Kaboğlu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 27 Kasım 2012 tarihli DİSK ve KESK Türkiye Kararı’nın Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğunu tescil eden bağlayıcı bir karar olduğunu vurguladı.
Açıklamada bu kararın etkileri, hükümete düşen görevler ve Taksim’in 1 Mayıs kutlamasına açılmasını güçlendiren artı nedenler ile birlikte geniş bir perspektif sunuldu.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB temsilcilerinin dün İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile yaptıkları görüşmede Vali Mutlu, 1 Mayıs için Yenikapı ve Maltepe meydanlarını adres göstermiş, DİSK Başkanı Kani Beko ise Taksim'de kutlama konusunda ısrarcı olduklarını belirtmişti.
DİSK ve KESK’in başvurusu sonucu AİHM’i 22 Kasım 2012’de verdiği kararla hükümet 1 Mayıs 2008’deki engellemeleri nedeniyle Türkiye'yi tazminata mahkum etmişti. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) “Toplantı ve Toplu İfade Özgürlüğü” ve “Örgütlenme Özgürlüğü”nün ihlal edildiğine karar vermişti.
Kaboğlu AİHM’in bu ihlallere temel olan incelemelerini şöyle sıraladı:
Toplantı ve Gösteri Yapma Hakkının, gösterinin yapılacağı yeri belirlemeyi de kapsadığına,
DİSK’in üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesinin hakkı ve üyelerine karşı görevi olduğuna,
Bu gösterilerden günlük yaşam etkilense bile hükümetin barışçıl hakkın gerçekleştirilmesi konusunda hoşgörülü olması gerektiğine
Hükümetin hakkın kullanımını engellemek için ileri sürdüğü ‘DİSK binasından taş atıldığı, göstericilerin arasında yasadışı örgüt üyelerinin bulunduğu’ gerekçelerinin kanıtlanmadığına,
Şişli Etfal Hastanesi’ne atılan gaz bombasının hiçbir haklı gerekçesinin olmayacağına karar verdi.
Kaboğlu Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğunu tescil eden bu karara hükümetin itiraz etmeyerek kararın içerdiklerini kabul ettiğini ve kararın kesinleştiğini belirtti.
Kaboğlu bu kararla doğan uygulama zorunluluğu ile birlikte Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ın kutlanmasını sağlamanın hükümetin görev ve yükümlülüğü haline geldiğini söyledi.
“Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasına göre uluslararası sözleşmeler ile kanunlar arasındaki çatışmalarda uluslararası sözleşmelerin uygulanacağı belirtilmiştir.”
Kaboğlu, yetkililere Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs’ta kutlamalara hazırlama sorumluluğu yüklediğini vurguladığı kararın devam eden davalara ve diğer uygulamalara etkilerini de ele aldı.
“Kararda aynı zamanda meydanın emekçiler açısından bellek hakkı oluşturduğu vurgulanarak meydanının dönüşüme uygulatılamayacağı yönünde de ciddi mesajlar var.”
‘İzinli mi izinsiz mi’ ayrımının hukuki dayanağı kalktığını belirten Kaboğlu 1 Mayıs dışındaki barışçıl toplu gösterilerin de bu karar kapsamında olduğunu belirtti.
Karara uyulmaması halinde Türkiye’nin uluslararası hukuk nezdinde de ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini söyleyen Kaboğlu “Avrupa Mahkemesi kararına meydan okumak Türkiye’yi Avrupa Konseyi dışına itmenin eşiğine götürebilir” dedi.
Kaboğlu AİHM kararının yanı sıra iç hukuktaki maddelerin de bu hakkı koruduğunu belirtirken Taksim’in 1 Mayıs kutlamasına açılmasını güçlendiren artı nedenleri de şöyle sıraladı:
1 Mayıs resmi tatil günü ilan edilerek sokak ve caddelerde geliş-gidişi olumsuz etkileme olasılığı azaldı.
Anayasa’da güzergah belirleme yetkisi mülkü idare amirlerine verilmedi,
1 Mayıs zaman zaman yapılan gösteri ve yürüyüş olmayıp sadece yılda bir kez yapılan emekçi etkinliği olduğundan kamu makamları bu konuda elden geldiğince esnek ve hoşgörülü davranmak durumunda.
Beyza Kural | Bianet